Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan 6 Mayıs 1972’de vatanı kurtarmaya çalışırlarken idam edildiler.
Nihat Behram’ın Darağacında Üç Fidan kitabını ilk lise dönemlerinde okumuştum. Yakın tarihe ilgim bu kitap sayesinde artmıştı. Neden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yoktu, elden ele dolaşıyordu gizli gizli. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ne kadar doğru bir iş yaptıklarını bilgi sahibi oldukça daha iyi anladım.
İlginç bir şey! Cumhuriyet tarihimiz oldukça hareketli geçmiş, 3 darbe atlatmışız ama bunların hiçbiri lisede öğretilmedi. Üniversitede de sadece 2 dönem temel bilgi verildi. Kendi tarihini, yaşadığı değişimi öğretmeyen bir eğitim sistemimiz var.
Hatırla Sevgili dizisi de darbe dönemlerinde yaşananları aktaran bir yapım. Hatta haftalık olarak takip ettiğim tek dizi. Dizinin belki sonu geldi, emin değilim. Ama indirilebilir dosyaları vardır internette.
Aradan 36 sene geçmiş; Acaba onların karşı durdukları yönetim ile şimdikiler arasında ne fark var?
Acaba onların karşı durdukları yönetim ile şimdikiler arasında ne fark var?
– çok daha kötü haldeyiz…
@erkal, durumu ne güzel özetlemiş. Şu anda ülke daha mı iyi acaba? Ya da şöyle sormalıyım: Bu ülkeyi kim yönetiyor?
satilmislar ve amirikan ajanlari yonetiyor tabiki bu ulkeyi onlar bagimsizlik icin can verdiler biz ise hala kavgasini bile yapamiyoruz uyanin dostlar ulke elden gidiyor gelecek nesile guzel ozgur bagimsiz bir ulke icin bir olalim
satılmışlar..gercekten bu ülkeyi satılmışlar yönetiyor başka hiç birsey degil…
maalesef sömürücüler yönetiyor. deniz gezmiş ve arkadaşları olmasaydı şu an o sömürücüler bile olamazdı
Sevgili kardeşim,
3 kişi idam edildi diye rejimi değiştirecek değiliz. Mevcut yönetim biçimi içinde etkin olmayı deneselerdi böyle olmazdı… Devlete başkaldırı hiç bir zaman çözüm değildir….
Sevgilerle…
Tanrı Türk!ü Koruyacaktır…
3 kişi diye küçülterek bahsettiğiniz Türkiye Cumhuriyetide var olan nadir insanlardan asılmak mı çözümdü rejim elbette değişmez sizin gibi insanlar oldukça daha çok denizler verir bu ülke de körü körüne inandıklarından vazgeçmez çok yazık!
en değerli üç fidanı sussuz ve güneşsiz bırakılarak kurutuldu. bizde onlar gibi güneşimiz ve suyumuzdan olmamak için malesef ki hep susmak zorunda kalıyoruz. ülkemde düşünce özgürlüğünün olduğuna gerçekten inanmıyorum. çünkü; suçlu yerine suçsuz dar ağacıda sallanıyor…