Devrim Finlandiya’da başladı” haberi ile öğrendim internet bağlantısının vatandaşlık hakkı sayıldığını. Herhangi bir günlükte göremedim bununla ilgili bir yazı. İyi ya da kötü yazmaya değer, hakkında yazılması gereken bir konu.

Günlük hayat, ekonomi, komşuları, iç ve dış sorunları ve benzeri birçok konuda bisansürzden çok farklı koşullara sahipler. Bu konuları araya sokarak internet konusunda hiç karşılaştırma yapmaya gerek yok.

Düşünülmesi gereken soru “İnternet bağlantısının vatandaşlık hakkı sayılması vatandaşlara ne anlam ifade ediyor?“:

  • Dünyadaki diğer insanlarla sürekli iletişim halinde olmalıyız.
  • Yenilikleri kaçırmamalıyız.
  • Eğer bir ekrana bakmak zorundaysak bu televizyon değil bilgisayar ekranı olmalı.
  • İşimizi, eğlencemizi, mutluluğumuzu ve üzüntülerimizi sanal hayatla bütünleştirmeliyiz.
  • Bilgi toplumu olacağız. Bunu gerçekleştirmek için gereken internet bağlantısı, zorunluluğumuz olacak.

Bir de düşünmeden edemeyeceğimiz ülkemizdeki sitelere karşı olan yasaklama konuları var. Öyle bir yasak ki bütün internet keyfimizin içine eden sonuçlara yol açan bir yasak.

Ntvmsnbc‘nin haberinde arka arkaya yazılan iki yorum dikkatimi çekti:

  1. Özgü Şener: “Helal olsun! Bize de ağzımızı ayırıp bakmak düşer.”
  2. Ahmet: “Aynısı bizde de olsun değilmi? NE yapabiliriz bunun olması için ?”

Bir zamanlar siteler kendilerini kapatmıştı hatırlarsanız. Bu günlük de kendini sansürledi birkaç gün. Ağzımızı açıp bakmak değil de, ne yapılması gerektiği düşünülmeli..