Garantisi dolmadan arıza yapan ürünler beni pek sever.
Yine böyle arızalı bir ürünü yekili servise götürdüm. Her şey iyi güzel, kayıt yapıldı. Teknik servis formunu kontrol ederken isim aynı ama diğer tüm bilginin farklı olduğunu gördüm.
Çalışan, sistemde Hasan Yılmaz’ı görünce çakmış hemen forma. Ama ne kadar çok bu isimde insan var farkında değil pek. Serviste kullanılan yazılımın da zayıflığıyla zar zor hallettik işimizi.
Burada kullanılan yazılımın veri tabanı sadece o servisteki kayıtlar ile sınırlıydı. Ad, soyad insanları farklı kılıyor ama aynı olup da böyle sorunlar da çıkabiliyor.
İsim benzerliği ile ilgili iki sorun da yurt genelinde şubeleri olan mağazalarda yaşadım. Bir sorun yine aynı şekilde garanti ile ilgili bir form yazılırken oldu; Diğer sorunu da satın alırken kişi adına fatura kesilirken.
Sorunların kaynağı bu mağazalarda kullanılan yazılımların benzerlikleri ayırmadaki yetersizlikleriydi. Aynı isim varsa veri tabanlarında, işlemi yapan kişiye kolaylık olması için benzer kişilerin kayıttaki diğer bilgileri de ekrana gelebilir. Telefonunuz şu mu, adresiniz şöyle mi gibi sorularla hemen arama yapabilmeli çalışan.
Tabi bu sorunlar müşteri kartı ya da veri tabanı mantığına uygun olarak benzersiz bir numara kullananlarda olmuyor.
Sistemlerin doğru düzgün yapılmaması hem çalışanlara yük getiriyor hem de müşterilere zaman kaybettiriyor.
Benimki de farklı bir problem. Benim ismim Ferhad ama nedense soran herkes beyin veri tabanına bunu Ferhat olarak giriyor. Hele telefonda isem genellikle Serhat diye algılanıyor, arayan bensem de tabi açıklayana kadar kontörler gidiyor. Bizim adlarımız ile başımız belada. :D
CRM’de “müşteri tekilleştirilmesi” kavramının ortaya çıkma nedenlerinden biri de, bahsettiğiniz sorunun sıkca yaşanmasıdır.
Bu konudaki en eğlenceli öykülerden biri şudur: Bir banka, Mehmet Yılmaz isminde birini icraya veriyor. Ne var ki, tekilleştirme düzgün yapılmadığı için, dönemin Ticaret Odası başkanlarından birinin evine haciz yapmaya gidiyorlar.
Sonrası, özür dileme vb… :-)