Akıldışı Sevgilerimle kitabı, Dan Ariely’e yöneltilen sorulardan ve bunlara verdiği yanıtlardan oluşuyor.

Oldukça ilginç (hatta bazen saçma) sorular gelmiş Dan Ariely’nin takipçilerinden. Kendisi de bunlara akılcı ya da akıldışı, açıklayıcı, olasılıkları gösteren yanıtlar veriyor.

Akıldışı Sevgilerimle kitabındaki en kısa ve özlü yanıtlardan biri:

Boğa Hizmeti

Sevgili Dan,

Hizmet sözcüğünü neden Milli Gelir “Hizmetleri”, ABD Posta “Hizmetleri”, kablo TV “hizmetleri” ve müşteri “hizmetleri” gibi cümlelerde kullanıyoruz?

 

Çok daha genç olduğum yıllarda bir süre bir çiftlikte kalmıştım. Orada çiftçilerin ineklere “hizmet vermek” için bir boğa kiralamaktan bahsettiklerini duymuştum. Sorunun cevabı bu olabilir mi?

Akıldışı Sevgilerimle kitabından altını çizdiklerim:

  • Çeşitliliğin hafızayı pekiştirmesi: Bir daha ki yolculuğunuzda günleri birbirinden farklılaştırmaya çalışın.
  • Yoksullara bağışta bulunmak: Sınırları çok keskin bir şekilde belirlenmiş bu istek, isteğin belirli bir nedeni olduğunu düşünmemizi sağlayabilir (bir otobüs bileti almak gibi) ihtiyaç belirli olduğunda yardım etme ihtimalimiz daha yüksektir.
  • Büyük anne ile büyük babalar ve gizli gündemler: Mesele şu ki bir hişi hatalı olduğunu söyleyip af dilediğinde, o kişiye kızgın kalmak güçtür.
  • Ayrıcalıklı arkadaşlıklar: Evlilik elbette süper güçlü, sihirli bir ilişki tutkalı değil. Yine de bağlılığı ve uzun vadeli ilişkileri güçlendirmede önemli bir etkisi olabilir, özellikle zor zamanlar gelip çattığında. Bu nedenle her durumda evlilik taraftarı olmasam da, bu geleneğin insanlar arasındaki uzun soluklu bağı nasıl güçlendirebileceği üzerinde düşünmeyi yararlı buluyorum.
  • İş bitirmenin hazzı: Acaba bir şeyi mükemmel yapabilme ihtimali motivasyonumuzu arttırıyor olabilir mi? Peki bir şeyi en fazla düzeltebilecek olduğumuzda motivasyonumuz düşer mi? Sanırım durum böyle, demek ki hepimiz daha az destek gerektiren daha küçük çaplı projeler seçmeliyiz.
  • Çalışma yanılsaması: Amaçsızca beklediğimizde vaktimiz ziyan oluyormuş gibi hissederiz ve zamanın geçmesi bizi daha fazla rahatsız eder. Bu demektir ki, çalışma arkadaşlarının yapacak bir şeyleri olmadan makronun işlem yapmasını bekledikleri süre, bir şeyler yaparak geçirdikleri zamana göre çok daha sıkıcı. İkinci etki ise birinin bizim için çalıştığını düşündüğümüzde, özellikle de işi yapan kişi çok emek sarf ediyorsa, işin tamamı hakkında çok daha iyi hissetmemiz. … Çevrendekilere, onlar için ne kadar çok çalıştığını açıklamak için mümkün olan her fırsatta ekstra bir çaba sarf etmelisin.
  • Bilinmeyeni keşfetme: İyi bilinen bir şeye sadık kalmak genel olarak psikolojik açıdan çekicidir. … Tercihlerimizi kısıtlı seçenekler arasına oturtmadan önce dışarıda başka neler olduğunu, neleri sevdiğimizi, bize en uygun tecrübelerin hangileri olduğunu keşfetmeye kesinlikle değer. Çeşitlilik gerçekten de hayattaki en önemli tatlardan biridir. Son olarak tatiller sadece işten uzakta geçirilen iki haftadan ibaret değildir. … Yeni bir şey deneyin.
  • Romantik buluşmalardan ve işe alımdan beklenenler: … Biri hakkında görece daha az bilgi sahibiysek boşlukları aşırı iyimser bir şekilde doldurma eğilimi gösteririz, bu kişinin potansiyeli bizi daha fazla heyecanlandırır, sonuç olarak da onu işe alır ve fazladan para veririz.
  • Daha iyi karar vermeyi öğrenme ihtimali üzerine: … Alışkanlıklar fazla düşünmeden, otomatik olarak yapılan hareketlerdir, bunun anlamı ise ne kadar fazla iyi alışkanlık edinirsek, iyi davranışlar geliştirmemizin o kadar kolay olacağıdır.
  • Beklentilerin gücü: … Beklentinin yüzde 20’ye kadar çıkan ılımlı bir aralıkta yükseldiği sürece, deneyimi kendi düzeyine “çekip” olumlu yönde etkileyebileceği anlamına geliyor. Ancak aşırıya kaçınca (mesela yüzde 60 ya da daha yüksek bir oran gibi) beklentiler ile gerçeklik aralarındaki mesafe kapatılamayacak kadar açılıyor, bu karışıklık da beklentinin geri tepmesine ve daha az zevk alınmasına sebep oluyor.
  • Azalan duyarlılıklar ilkesi
  • Yararlı şikayetler: … Çoğu zaman asıl umudumuz, karşımızdakinin bize kendi korkunç hikayelerini anlatmasıdır, böylelikle onunkilerle kıyaslayınca bizim sorunlarımız ağırlığını kaybeder, bu da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.
  • Hesabı bölüşmenin değeri: … Bizden sonra gelenlere daha önce servis yapılıp yapılmadığını görebilmek için yüzüm salona dönük oturmayı severim. …
  • Hafıza: … Yıllar geçtikçe karşılaştığımız yeni deneyimlerin sayısı gitgide azalır. Bunun nedenlerinden biri, olgunluğa erdiğimizde çoktan birçok şeyle karşılaşmış ve birçok şeyi başarmış olmamızdır. … Deneyimlerimizin hatırlamanın yaşamdan aldığımız doyum ve mutluluk için ne kadar önemli olduğunu göz önünde bulundurursak, bir endişe verici durum konusunda ne yapabiliriz?

akıldışı-sevgilerimle-finansal-bağımsızlık-2

  • Çörekler ve özgür iradenin yeri: … İnsanlar kararlarını büyük ölçüde yaşadıkları çevreye dayanarak veriyorsa, bu, özgür irade diye bir şey olmadığı anlamına mı gelir?
  • Borsada duygusal yatırımlar yapmak: … Açıkça görüyoruz ki kötü kararlara giden en kestirme yol, hem istediğimiz her şeyi yapma, hem de istediğimiz anda fikrimizi değiştirme özgürlüğümüzün olması. Özgürlüklerimizi sınırlamak genellikle düşünce yapımıza aykırı olsa da, başta karar verdiğimiz uzun vadeli yola devam edebilmemizin en iyi yolu, zaman zaman karar verme yeteneğimizi kısıtlamaktır.
  • Mesafe duygusu ve umursamak: … Sorun “tanınan mağdur etkisi” (identifiable victim effect) denen bir olguyla ilgili. Burada temel konu şu; mağduriyet yaşayan birini yakından gördüğümüzde onunla empati kurar, durumunu umursar ve mümkünse yardım ederiz. Ancak sorun çok büyük ve uzaksa ya da mağdur olan kişiyi görmüyorsak, durumunu aynı derecede umursamaz ve yardım etmeyiz. … İnsanlara doğrudan temas etmek, hareketlerimizin etkisini daha iyi algılamamızı sağlar.
  • Fareler ve piyasalar: … Piyasalar daha ahlaklı olmamıza mı neden olur daha ahlaksız olmamıza mı? … Piyasada diğer insanlarla bir araya geldiğimizde, kişisel kazanç için ahlaki değerlerimizi yok sayma eğilimimiz daha yüksek. Sonuçlar, piyasaların ahlaki değerleri doğrudan yıprattığını gösteriyor.
  • Kayıptan kaçınma ve spor: …