Miyamoto Musashi‘nin Beş çember Kitabı strateji, taktik ve savaştaki ruh hali hakkında öğrendiklerini yansıtmaktadır. Kılıç üstadı olması sebebiyle de hakkında birçok efsane türetilmiştir.Beş Çember Kitabı
Beş kitap: Go Rin  No Sho beş çember kitabı anlamına gelir. Budizm’in Go Dai’yı (Beş Büyükler), kozmosu oluşturan beş unsurdur: toprak, su, ateş, rüzgar ve boşluk. Budizm’in Go Rin’i (Beş Çember) insan bedeninin beş kısmıdır: baş, sol ve sağ dirsekler ve sol ve sağ dizler.
Kitaptan altını çizdiklerim:
  • Dört temel toplumsal sınıf vardı: Samurai, çiftçiler, zanaatçılar ve tacirler.
  • Kılıç Yolu, samurai’ın Tokugawa sistemini biçimlendiren Konfüçyus felsefesi ve Japonya’nın Shinto dininden beslenen ahlak ögretisidir.
  • Zen’de aydınlanma davranış değişikliği anlamına değil, gündelik yaşamın doğasının kavranması anlamına gelir. Varış noktası, başlangıçtır ve büyük erdem, yalınlıktır.
  • Bu uç nokta zamanlamadır… öfkesizliktir. Düşmanına onur konuğu olarak davranmak demektir. Aynı zamanda yaşamı terk edip, korkuyu saf dışı bırakmak anlamına gelir.
  • Son derece acımasız bir adam gibi gözüken, ama dürüstçe bir ideali mantıksal olarak izleyen Musashi gibi, başarılı iş adamları da pek çok kişice vicdansız olarak değerlendirilmektedir.
  • Strateji: “Heiho” askeri strateji anlamına gelen Çince kökenli bir sözcüktür. “Hei” asker, “Ho” ise yöntem ya da biçim anlamına gelir.
  • Strateji savaşçının zanaatıdır. Komutanlar bu zanaatı hayata geçirmeli, birlikler bu yolu bilmelidir. Günümüz dünyasında strateji yolunu gerçekten anlayan savaşçı yoktur.
  • Çeşitli yollar vardır. Herkes eğilim duyduğunu uygular.
  • Niyetlerini gerçekleştirmeden ölmek, yararsızca ölmek demektir.
  • Niyetinde başarıya ulaşmayan kişinin yaşamaya devam etmesi korkaklıktır.
  • Yenilince ölmenin işe yaramaz bir ölüm olduğunu ileri sürmek, deli bir görüştür.
  • Ruhunu sabahtan akşama kadar doğru tutup ölüm fikrine alışabilirsen, ölümde kararlı olabilirsen, ve kendini bir ceset olarak görebilirsen ve böylelikle de Savaşçının Yolu’yla bütünleşebilirsen, yaşamdan yenilgi olasılığı olmadan geçebilir, görevini tam olarak yerine getirebilirsin.
  • Bu, gerçektir: hayatını feda ettiğinde, silahlarını tümüyle kullanmış olmalısın. Bunu yapmamak, silahlardan birini çekmeden ölmek, hatalıdır.
  • Silahlar arasında yeğlediğin bir tanesi olmamalı. Bir silahla fazlasıyla içli dışlı olmak da, onu iyi tanımamak kadar kötüdür. Komutanların sevip sevmeme gibi bir durumları olmamalıdır. Bunları iyice öğren.
  • Zemin zamanlamasını bilmek özellikle önemlidir, yoksa stratejin belirsizleşir.
  • Strateji öğrenmek isteyenlere, benim Yol’um bu:
    • Dürüst düşünceden sapma.
    • Öğrenme, temrindedir.
    • Her sanatla tanış.
    • Bütün mesleklerin yollarını öğren.
    • Dünyevi konularda kazançla kaybı ayırt et.
    • Her şeye ilişkin sezgisel yargı ve anlayışın olsun.
    • Görülemeyen şeyleri algıla.
    • En küçük ayrıntıyı dahi önemse.
    • Yararı olmayan hiçbir şey yapma.
  • Hem dövüşte hem de gündelik yaşamında kararlı ama sakin olmalısın.
  • Düşmanın senin ruhunu okumasına fırsat verme.
  • İnsanlar tarafından aldatılamaz hale geldiğinde, stratejinin bilgeliğine erişmiş olacaksın.
  • Bütün strateji biçimlerinde dövüş duruşunu gündelik hayatta da sürdürmek ve gündelik duruşunu dövüş duruşu haline getirmek gereklidir. Bunu iyi araştırmalısın.
  • Sabitlik, ölü bir el demektir. Esneklik canlı bir eldir. Bunu aklında tutmalısın.
  • Eğer uzun kılıcı hızlı kullanmaya kalkışırsan, Yol’u şaşırırsın. Uzun kılıcı iyi kullanabilmek için onu sakince kullanmalısın.
  • Düşmanı tek zamanlamada vurmak: Tek zamanlama, düşmana yaklaştığında, onun kararsızlığını değerlendirip, kendi gövdeni kımıldatmadan ya da ruh durumunu değiştirmeden en hızlı ve doğrudan bir biçimde darbeyi indirmektir. Düşman çekilmeye, uzaklaşmaya ya da vurmaya karar veremeden vurma zamanlaması, “Tek Zamanlama”dır.
  • Stratejiyi yıllarca çalış ve bir savaşçı ruhu edin. Bugün, dünkü benliğin üzerinde bir zaferdir; yarın ise senden daha güçsüz insanlar üzerine zaferin olacaktır.
  • Düşmandan önce davranmanın üç yöntemi:
    • Birincisi, saldırarak önce davranmaktır. Buna kendine getirmek denir.
    • İkincisi, o saldırırken önce davranmaktır. Buna insiyatifi beklemek denir.
    • Üçüncü yöntem de seninle düşmanın aynı anda saldırıya geçmesidir. Buna da ona eşlik ederek önce davranmak denir.
  • Büyük kılıç ustası her zaman çevresinden önce davranır. İyi bir kılıç ustasını yenemezsiniz, çünkü bilinçaltında her gerçek eylemin kökenini görür.
  • Strateji yarışmasında düşman tarafından yönlendirilmek, kötüdür. Her zaman onu sen yönlendirebilmelisin.  Doğaldır ki, düşman da daima bunu kollayacaktır, ama izin vermezsen senden önce davranamaz.
  • Stratejide önemli olan düşmanın yararlı eylemlerinin önüne geçip yararsız hareketlerine izin vermektir. Ama yalnızca bunu yapmak savunudur.
  • Ölçüm ve modülasyonunu, zamanlamasını kavradıktan sonra, duraksamaksızın bir tarzda saldır.
  • Geniş ölçekli stratejide, düşman heyecan belirtileri gösterip acele davrandığında, hiç aldırma. Tümüyle dingin dur, düşman bir süre sonra bundan etkilenecektir. Bu ruhu bulaştırdığını gördüğünde, boşluk ruhuyla şiddetli bir saldırıya girişip onu yenebilirsin.
  • Güçlü nesneleri doğrudan iterek kımıldatmak zordur, bu nedenle köşelerden girersin.
  • Geniş ölçekli stratejide düşman kuvvetlerine köşeden darbe indirmek yararlıdır. Eğer köşeleri alt edebilirsen, tüm gövdenin ruhu alt edilmiş olur. Düşmanı halletmek için köşeler düşünce saldırıyı sürdürmelisin.
  • Eğer yeterince ezmezsek kendini toparlayabilir. Ezme ruhunu iyi kavramalısın.
  • Tekil dövüşte, düşman bizim kadar usta değilse, ritmi bozuksa ya da kaçınma, gerileme tutumlarına girmişse, durumuna acımadan ya da soluk almasına fırsat tanımadan onu doğrudan ezmeliyiz. Onu bir keresinde ezmek önemlidir. Önemli olan, durumunu biraz olsun düzeltmesine olanak tanımamaktır. Bunu derinlemesine bellemelisin.
  • Strateji düellolarında, karşındakinin tutumunu sen etkileyebilmelisin. Ruhunun gevşek olduğu yerde saldır, onun aklını karıştır, tedirgin et ve dehşete düşür. Huzursuz olduğu anda düşmanın ritminden yararlan, o zaman kazanabilirsin.
  • Ayakların güdümü geniş ölçekli stratejide de önemlidir. Çünkü düşmanının ruhunu tanıyamadan hızla ve düşüncesizce saldırırsan, ritmin bozulur ve yenemezsin. Ya da çok yavaş ilerlersen, düşmanın düzensizliğinden yararlanamaz, yenme fırsatını kaçırırsın; böylelikle de savaşı çabuk sona erdiremezsin. Düşmanın düzensizliğinden ve bozgunundan yararlanarak ve ona durumunu düzeltme konusunda en ufak bir umut bırakmazsan kazanmalısın. Bunu iyi çalış.
  • Sürat nesnelerin, ritm içinde olup olmayışlarına bağlı olarak hızlı ya da yavaş gözükmelerini anlamına gelir. Yol ne olursa olsun, strateji ustası hızlı gözükmez.
  • Boşluk ruhu, hiçbir şeyin olmadığı noktadır. İnsanın bilgisine dahil değildir. Tabii boşluk, hiçliktir. Var olan nesneleri bilmekle, var olmayanı da bilebilirsin. Boşluk, budur.
  • Strateji Yolu’na ulaşmak için savaş sanatlarını tam olarak incelemeli ve savaşçı yolundan en ufak şekilde olsun sapmamalısın. Ruhun yerleşikliğe eriştiğinde, gün be gün, saat be saat temrin et. İkili yürek ve us ruhunu bile ikili algı ve görüş bakışını keskinleştir. Ruhun hiç bulutlu olmadığında, yolunu şaşırma bulutları dağıldığında, gerçek boşluk, işte budur.