Geleceği Üretenler, Chris Anderson‘u çocuklarıyla Lego oynaması ve kendi bodrumunda bir şeyler üretmesinin getirdiği ilhamla ortaya çıkmış bir kitap.

Üretim araçlarına sahip olmak sıradan bir hale geldiğinde sizin yeriniz neresi olacak? Hangi koltukta olabileceğinizi Geleceği Üretenler kitabında bulabilirsiniz.

Öyle bir zaman gelecek ki ihtiyacımız olan her şeyi kendi evimizde yapabiliyor hale geleceğiz.  Evde yapamasanız bile düşük maliyetlerde dünyanın herhangi bir yerinden temin edilebilecek.

Bitler dünyası ile atomlar dünyasının birleşim yeri gelecek üretiminin merkezinde. Bu merkeze yaklaşmak gerek..

Geleceği Üretenler kitabından altını çizdiklerim:

  • Marx’ın da dediği gibi üretim araçları kimin kontrolündeyse güç de ondadır.
  • Bilgisayarlar, insanın potansiyelini çoğaltıyor. İnsanlara sadece yaratma gücü vermiyor, fikirlerinin hızla yayılmasına, kitle ve pazar oluşturmalarına hatta hareket başlatmalarına da olanak sağlıyor.
  • Fabrikada çalışmak sıkıcı, tehlikeli ve geleceği olmayan bir iş gibi geliyor.
  • Üretimde isteğe göre uyarlamalar yapmak veya küçük partile halinde üretmek artık imkansız değil hatta geleceğin ta kendisi.
  • Özünde sanayi devrimi, insanların üretkenliğini önemli ölçüde artıran, yaşam süresi ve kalitesinden insanların yaşadıkları yerlere ve nüfuslarına kadar her şeyi değiştiren bir dizi teknolojiyi ifade eder.
  • Bildiklerimiz yapabildiklerimiz önüne geçti. Beynimizin değeri, kaslarımızın değerini geride bıraktı. Bu süreçte zenginleştik. Devrimler, insanların hayatı üzerinde yarattıkları etkinin büyüklüğüne bakılarak değerlendirilmelidir ve bu açıdan Birinci Sanayi Devrimi benzersizdir.
  • Birinci Sanayi Devrimi’nin yarattığı en önemli şey büyük bir zaman bolluğuydu. İnsanlar, sahip oldukları bu bol zamanı, modern dünyayı şekillendiren her şeyi icat etmeye ayırdılar.
  • Buhar gücünün asıl getirisi, insanların yeni toprakları sömürgeleştirmesini sağlaması değil, zamanın sömürgeleştirilmesini başlatmasıydı.
  • Yer kavramı üretim alanında iyiden iyiye önemsizleşiyor ve fikirler, coğrafyanın önüne geçiyor.
  • The Lean Startup kitabının yazarı Eric Reis’ın dediği gibi Marx yanılıyor. “Artık mesele, üretim araçlarının mülkiyeti meselesi değil, üretim araçlarının kiracılığı meselesidir.”
  • Ulusların Zenginliği – Adam Smith
  • Hiçbir kişi veya kasaba, her şeyi yapmaya kalkmamalıdır çünkü bir toplum, emek bölümü yoluyla daha verimli çalışır.
  • Richard Feynman’ın dediği gibi “dipte hala çok yer var” ve maddenin atomik boyutunda kolları daha yeni sıvıyoruz.
  • Bir dijital ürün tasarımını, olması gereken halinin resmi şeklinde değil de onu yapmanın matematiksel denklemi şeklinde düşünün.
  • Yani artık her şey bir algoritmadır. Arama yapan her birey için Google’ın farklı sonuçlar üretmek amacıyla algoritmalar kullanması gibi tüketiciler için ürünlerin özelleştirilmesinde de algoritmalar kullanabilir.
  • Web; açık, aşağıdan yukarı bir yapıya sahip, işbirliğine dayalı sınai bir modelin nasıl olabileceğini gösteren bir kanıttı. Şimdi devrim tüm dünyayı kasıp kavuruyor.
  • “Yeterince ileri her teknoloji, aynen sihre benzer.” Arthur C. Clarke
  • Dijital fabrikasyon, geleneksel üretim ekonomisini tersine çevirir. Seri üretimde maliyetler ağırlıklı olarak kalıp hazırlama sürecinde ve başta ortaya çıkar. Ürün ne kadar karmaşıksa ve ne kadar çok değişiklik yaparsanız maliyet de o denli artar. Ama dijital fabrikasyonda tam tersidir. Klasik üretimde pahalı olan şeyler burada bedavadır:
    • Çeşitlilik bedavadır. Her bir ürünü farklı yapmakla hepsini aynı yapmak arasında hiçbir maliyet farkı yoktur.
    • Karmaşıklık bedavadır. Çok sayıda minik parçadan oluşan, detaylı bir ürünün 3D baskısı, bir blok plastik malzemenin maliyeti kadardır. Bilgisayar için ne kadar çok hesaplama yapıldığının bir önemi yoktur.
    • Esneklik bedavadır. Bir ürünü, üretim başladıktan sonra değiştirmek, yazılımda birkaç değişiklik yapmak kadar basittir. Makineler aynı şekilde çalışmaya devam eder.

Geleceği Üretenler

  • Kurulduğumuz günden başlayarak uluslararası pazarda rekabet ediyoruz. Önce yerel pazara odaklanıp uluslararası pazara daha sonra açılma umuduyla hareket eden şirketler, küresel rekabete hazırlıksız yakalanıyorlar. İlk günden itibaren bütün dünyaya satış yapmak, şirketleri güçlü kılıyor.
  • Girişimciler, ürün maliyetinin en az 2, 3 katı bir fiyat belirlemek gerektiğini çok çabuk öğrenirler.
  • Piyasaya sunulmadan önce kendi camiasını oluşturabilen her ürün, hiçbir patentin kolay kolay yapamayacağı kadar kendini kanıtlamış demektir.
  • Bir de geliştiriciler camiası vardır. Kullanıcıların yüzde 1’i ürünlerin evrimine yardımcı olmayı veya onları yepyeni boyutlara taşımayı ister.
  • Başkalarının kopyalamasının bir önemi yok çünkü tüm bu iyi niyetli çaba sonucunda ortaya çıkan ağ etkisi öyle büyüktür ki, basit bir kodu kopyalamakla o etkiyi yakalamanın yolu yoktur.
  • Yeni modelleri bu denli güçlü kılan, her zaman etrafımızda olan “kara enerji”yi (veya yazar Clay Shirky’nin dediği gibi “bilişsel fazlalığı”) harekete geçirmesidir.
  • Açık kaynak olayının da kanıtladığı gibi camialar program yazma işinde şirketlerden genellikle daha başarılı oluyorlar.
  • Araba gibi ürünlerde yazılım, donanımın önüne geçtikçe zamanı tersine çevirmek de mümkün olacaktır. Siz o ürünü satın aldıktan sonra ürün kötüleşmek yerine yazılım güncellemeleri sayesinde daha da iyiye gidecektir.
  • İnsanlar, eskimiş ürünlerine yeni bir hayat vermek istiyorsa bunu yapabilirler ve yapıyorlar da. Yeni bitler, eski atomlara yeni bir hayat sunabiliyor.
  • Şirketler niçin var?
  • Şirketler, “işlem maliyetlerini” yani harcanan zamanı, verilen uğraşı, yaşanabilecek karışıklık ve hataları asgariye indirmek için vardır.
  • “Kim olursanız olun, en zeki insanların büyük bölümü bir başkası için çalışır.” Bill Joy
  • Web, eğitim ve referansları ne olursa olsun insanların kendilerini göstermeleri için zemin oluşturur.
  • Thomas Friedman’ın dediği gibi “Eskiden sadece ucuz yabancı işgücü bulmak kolaydı ama artık ucuz yabancı dahileri bulmak da kolay”. Bu dahilerden yararlanmak, sadece daha az paraya çalıştıkları için değil, çok zaman hiç para almadan çalıştıkları için ucuz aslında. Tıpkı, inandıkları bir projede karşılık beklemeden yer alan, asıl ekmeğiniyse başka işlerden çıkaran küresel gönüllüler gibi.
  • Maryam Alavi, bunun sistem teorisindeki “gerekli çeşitlilik yasası”ndan kaynaklandığını ifade ederek bir sistemin, içinde faaliyet gösterdiği ortam kadar karmaşık olmasının zorunluluğuna işaret etti. Alavi konuşmasında şunları söyledi: “Uğraştıkları veya uğraşmadıkları belirsizlikler dolayısıyla giderek daha hiyerarşik bir yapıya dönüşecek örgütsel kısımlar var. Ayrıca, gelecekte son derece dinamik, açık ve değişken bir yapıya sahip olacak örgütsel kısımlar da var.” İşte bu, yeni örgütlenme modelidir. “Birbirine gevşek bağlarla bağlı küçük parçalar” üzerine kuruludur. Şirketler daha küçük, sanal ve gayri resmidir. Katılımcıların büyük kısmı şirket personeli değildir.
  • İstihdamı asıl yaratanlar, küçük bir işletme olarak kurulup daha sonra büyük bir işletmeye dönüşen şirketler.
  • Kickstarter‘ın büyüsü, para toplamaya dayalı bir oyun yaratmış olmasından geliyor. O oyunun kurallarıysa şöyle:
    • Bir süre belirleyin. İnsanlar, bu kampanyanın süresinin sınırlı olduğunu bilsin.
    • Toplanacak katkı için bir alt sınır belirleyin. İnsanlar, bu rakama ulaşamadıkları takdirde yeterli finansman temin edemeyeceklerini ve projeyi gerçekleştiremeyeceklerini bilsinler.
    • Süre ve finansman hedefini hayata geçirin. Kampanya, süre dolunca sona ersin. Hedefi tutturamazsanız proje rafa kalksın. (İşte Kickstarter’ın en değerli tarafı bu. Oyunun kuralları konusunda kötü polisi oynuyorlar. Sizse iyi polisi oynayıp insanları heyecanlandırmaya çalışıyorsunuz.)
    • Maddi katkı yapma noktasında aşamalar belirleyin ve her aşama geçildiğinde insanlara farklı teşekkür ödülleri vermeyi vaad edin.
    • Maddi katkı toplayanlar, kendi projelerinin tam sahibi olsunlar. (Bu bir yatırım değil, sponsorluk, ön satış ve cömertliktir.)
  • Quirky sistemi şöyle çalışıyor:
    • Herkes bir fikir sunabilir ama on dolar ödeme zorunluluğu var . Spamcıları ve gayrıciddi tipleri uzak tutmak gerekiyor.
    • Camia üyeleri beğendikleri fikirlere oy veriyor ve yorum yapıyor.
    • En beğenilen fikirler bir sonraki aşamaya, yani tasarıma geçiyor. Hem mucit hem de Quirky’nin profesyonel kadroları tasarımı oluşturuyor. En beğenilen tasarım kazanıyor.
    • Ürünün ismi, başlığı, özellikleri ve diğer markalama alanları da oylanıyor.
    • Quirky’nin mühendisleri kazanan tasarımı imal edilebilir hale getiriyor ve bunu yapabilecek bir fabrikaya gönderiyor.
  • Ucuz, seri üretilmiş ürünler her seferinde çeşitliliği alt ediyordu.
  • Üretim internete taşındıktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
  • Bill Gates – The Road Ahead
  • Ortalıkta sırlar olmayınca fiyatlar düşer ve şeffaflık artar.
  • Üretim tarafında otomasyonun gelişip yaygınlaşması, uzun ve kırılgan tedarik zincirlerinin dolaylı ve doğrudan maliyetlerinin artması Doğu ve Batı arasındaki uçurumu iyiden iyiye kapatacaktır.
  • Google SketchUp, Inkscape