Moğollar’ın gelmiş geçmiş en büyük lideri Cengiz Han’ın hayatını konu alıyor, Savaşçıların Efendisi Cengiz Han. Kitabın yazarı, Göksagun Eraltay.

Timuçin ilk adı aslında, Cengiz Han ünvanı sonradan veriliyor.

Kralcılar her zaman var. Timuçin’e Cengiz Han ünvanını verenlerin çıkarları umdukları kadar olmayınca başkasını Han ilan ediyorlar. Dönemin inanışlarına göre şamanlar da Han’ın yanında bulunan çıkarcılara giriyor.Cengiz Han Savaşçıların Efendisi

Korku yaratmak ve saldırganlık üzerine kuruyor hakimiyetini. Savaşlarda kendisine ve düşmanına ihanet edenleri öldürüyor, kulaklarına ve gözlerine erimiş kurşun döktürüyor. Kuşatmalarda şehirlerini teslim eden halkı katlediyor, birbirlerini canlı canlı gömdürüyor. Milyonlarca insan öldürülüyor Moğol savaşlarında.

Düşmanları ezmek zevklerin en büyüğü!

Cengiz Han bir gün yanındaki subaylardan birine soruyor: “Dünya üzerindeki en büyük mutluluğu ne verebilir?”

Subayın cevabını beğenmeyen Cengiz Han’ın sözü: “Düşmanları ezmek, hepsinin ayaklarının dibine düştüğünü görmek, atlarını ve mallarını alıp, kadınlarının yasını dinlemek. İşte zevklerin en büyüğü budur.”

Kitaptan altını çizdiklerim:

  • “Bir general açlığı ve susuzluğu bilmeli! Bilmeli ve düşünmeli ki, açlık ve susuzluk çekenlerin acılarını anlayabilsin. Aynı zamanda adamlarının ve hayvanlarının gücünü yavaş yavaş harcasın. Açlığı ve susuzluğu bilmeyen general, subayların ve askerlerin buna ihtiyaç duymayacağını sanır.” Timuçin
  • Her asker beş ateş yaksın. Her çadır ya da en küçük asker birliği için bir ateş yakılırmış zamanında. Timuçin’in korku salmak için bir hilesi.
  • Tanımadığı ülkeleri ele geçirmek için önce dost görünüyor, yardım elini uzatıyor. Çünkü yardım ve ticaret vasıtasıyla ülkenin sosyal ve coğrafik durumu hakkında bilgi edinilebilirdi.
  • Savunma stratejisi, gece ateşleri yaktırmak ve orayı terk etmek.
  • Elçilerin kimlik tespiti akıllıca. Halife elçilerinin başını traş ettirip gazlı kalemle elçi olarak görevlendirildikleri yazılıyor. Saç büyütülüp uzun yola, Cengiz Han’a gönderiliyorlar. Elçilerin başı tekrar traş edilince kimlikleri anlaşılıyor.
  • Cengiz Han her konaklık mesafeye at değiştirme istasyonu koyduruyor.
  • Moğol ordusu savaş yolculuklarında yiyecek bir şey kalmadığı zaman, atlardan birinin damarını açıp, az miktarda kan içiyorlar, sonra damarı kapatıyorlarmış.
  • Cengiz Han. “Bir surun gücü, içindekilerin cesaretiyle ölçülür. Onu savunan insanların cesaretinden ne daha azdır, ne de daha fazladır.”
  • “Mağlupların şikayet etmeye hakkı yoktur!”

Hayatını uzatmanın çaresini de aratıyor şamanlarına, ama nafile.