Lontano, Jean Christophe Grange‘nin dilimize çevrilmiş son romanı. Baba/oğul polislerin koşturmacasını, Afrika’nın acayip ritüelleri ile işlenmiş cinayetleri, ekonomik çıkarları, aldatmacaları, sıradışı zevkleri konu alıyor.

Lontano’nun ne anlama geldiğini öğrenebilmek için yaklaşık 200 sayfayı devirmeniz gerekiyor.

Kitap, içeriğe göre fazla uzun, 656 sayfa. Daha kısa olabilirdi. Grange’nin akıcı anlatımı, sürekli bir kovalama, iz sürme olması sebebiyle uzunluğu kurtarıyor.

Ayrıca Lontano’nun devam kitabı da var. Güzel yerde bitiyor. Bittiği yerde küfür etmeye gerek yok. Okunmuşlar listesinde olmalı.

Lontano’nun tanıtım bülteninden:

Jean-Christophe Grangé’den Kongo-Fransa-Belçika üçgeninde tüyler ürpertici, soluk soluğa bir kovalamaca.

Onlar ölümsüzlüğün sırrına vâkıf olanlardı. İntikam hissiyle yanıp tutuşan, kötülüğün öncüleriydi. Zamanın ve mekânın ötesine geçebilenlerdi. Afrika’nın derinliklerinden getirdikleri Kara büyüleriyle aklın sınırlarını aşanlardı.

Lontano

Lontano’dan altını çizdiklerim:

  • İçerik önemli değil, önemli olan onu söyleyiş tarzı.
  • Düşmanını hiç düşünmemek, onu yenmek demekti.
  • “Sığır tezeği inançlardan daha gereklidir, çünkü gübre olarak kullanılabilir.” Mao
  • Cepheye gitmeden önce kimse meslektaşının cesaretini değerlendiremez.
  • Gruplardan, cephelerden, derneklerden tiksiniyordu. Biri olmak için birçok olmaya ihtiyaç duyan bu topluluklardan.
  • Hiçbir beyin her şeyi öngöremez.
  • Leş yiyiciler daima dirsek temasındadır.
  • Asla böyle bir otoriteye sahip olamayacaktı. Bu, gerçek patronlar ile kendisi gibi asfaltı yalayanlar arasındaki farktı.
  • “Paylaşımlar asla adil olmaz.” Aristoteles
  • “Sadece paranoyaklar hayatta kalır.” Andrew Grove
  • Bu dava için en iyisi sensin. Papazın çükünü kilise görevlisinin kıçında arayacak kadar donanımlısın.
  • Samsara: Budizm’de reenkarnasyon ya da yeniden doğum döngüsünü anlatan bir kavram.
  • Tek gözü kör olan diğer gözüyle ağlar.
  • Siz alkolü unuttuğunuzu ileri sürebilirsiniz, ama o sizi asla unutmaz.
  • Kumları sulamak neye yarar?
  • Seri katiller, özellikle kendi ırklarından insanlara saldırırlar.
  • Kahve bir sosyal hastalık haline dönüşmüştü, insan ilişkilerini yumuşattığı düşünülen, ama özellikle midede ekşilik ve boğazda safra tadı bırakan bir zehir.
  • En kısa süren hatalar en iyileridir.
  • Leopar, lekeleri olmadan yolculuk yapamaz.
  • Her şeyin bir sonu, muzun ise iki sonu vardır.
  • Hindistan cevizi yiyen götüne güvenir.
  • Zengin gibi davranamıyorsan, alçakgönüllü davran.
  • İnançlı kişi duymadıktan sonra, küfür neye yarardı?
  • Neden en değer verilen şey “doğal güzellik” en çok küçümsenen şeyle “para kazanma yarışı” bir araya geliyordu?
  • İktidar ile gazeteciler arasında enayice bir oyun vardır. Gazetecilerin ufak tefek skandalları ortaya çıkarmalarına izin verirler. Kendilerini kızdıracak esas konulara ilişmemeleri karşılığında.
  • Barış istiyorsan, savaşa hazırlan.
  • Kişi insani davranışların “yani toplumun” dışına çıkınca, kelimenin tam anlamıyla bir yaratığa dönüşürdü. Nietzche’nin söylediği gibi: “Basit bir hayatın mı olsun istiyorsun? O zaman hep sürüye yakın dur ve orada kendini unut.”
  • Koşulların asla gerçeği yok etmediğini bildiğim için bana maaş ödüyorlar.