Lontano, Jean Christophe Grange’nin dilimize çevrilmiş son romanı. Baba/oğul polislerin koşturmacasını, Afrika’nın acayip ritüelleri ile işlenmiş cinayetleri, ekonomik çıkarları, aldatmacalar, sıradışı zevkleri konu alıyor. […]
roman
Romanı okuduktan sonra filmi izlemek mi, filmi izledikten sonra ilgili romanı okumak mı? İkisi de değil gibi. Dövüş Kulübü filmini çoğu kişi izlemiştir. Chuck Palahniuk’un romanından uyarlama olduğunu sonradan öğrendim. Şaşırdım biraz da. Çünkü romandan uyarlama filmler genelde iyi olmuyor. Dövüş Kulübü filmi ise çok iyi. Filmden sonra romanını okumak […]
Hakan Günday’ın okuduğum dördüncü kitabı AZ. A ile Z arasında diyor yaşananlar, A’dan Z’ye yaşanıyor olaylar. İki Derda’nın hikayesi var AZ’de. Roman ikiye ayrılmış da sonunda tek noktada birleşiyor. Okunası birleşme. […]
“Deha ve delilik arasında seyreden bir hayat…” demişler kapağında Azil için. Romandan çok psikolojiyle ilgili bir kitap gibi geldi. Çünkü roman olduğunu unutuyorsunuz Hakan Günday’ın yazdıklarında. Yok öyle standart bir roman. Kendinizden bir şeyler var satırlarda. Sahip olduğun her bilgi, içinde çürüdüğün bir hücredir. […]
Ateşle Oynayan Kız diye bir kitabı var Stieg Larsson’un, Millenium üçlemesinin ortanca kitabı. Bu üçlemenin aynen filmi de çekilmiş. İlk iki filmi izledim. Ejderha Dövmeli Kız iyiydi, ateşi bızıklayan kız o kadar iyi sayılmaz. Bu ikisinin arasındaki iyi kötü farkı belki ikincisinin kitabını okumuş olmamdan geliyor. […]
Türk yazarların eserleri içinde okuduğum en sürükleyici polisiye roman, Kavim. Ahmet Ümit’in okuduğum ilk kitabıydı, son olmayacak görünüyor. Yazar derin bir araştırma da yapmış […]