Zor, yıllar sonra alışılmış Q klavyeyi değiştirmek.
Yeni sistem kurulumlarında her zaman karşımıza çıkan bir soru vardır; Türkçe Q klavye mi, Türkçe F klavye mi?
Fe klavyenin ne olduğunu hiç merak etmeden seçimim belliydi. Kullandığımız Türkçe klavyenin nasıl, neye göre yapıldığını hiç merak ettiniz mi?
Q klavyeye baktığınızda göreceğiniz, sağ tarafa öylesine yerleştirilmiş Türkçe karakterler ile oluşturulmuş uyduruk bir dağılımdır.
Fe klavye ise yaklaşık otuz bin kelimenin incelenmesi ile oluşturuldu. Aşağıda dizilimi ve harflerin kullanım yüzdesini görebilrsiniz;
Bu da benim aldığım klavye;
Turkegitim.com’a üye olduktan sonra on parmak Fe klavye çalışırken gelişiminizi de takip edebiliyorsunuz;
Şu an hızlı olduğumu söyleyemem ama düzelecek zamanla.
Fe klavyeyi bilmeyen kullanmayan çok kişi var. Fe klavyeyi tanıyın, tanıtın, kullanın!
Yazılımla uğraşan (kod yazan) bir kimsenin parmakları 8 saatlik bir mesai gününde ortalama 8 – 10 kilometre yol kateder. Bu bağlamda, kendinize en uygun klavye düzenini ve kendiniz için en uygun klavye biçimini seçmeniz gerçekten önemli.
Q klavye tasarım olarak kullanan kişinin yazmasını hızlandırmak değil, aksine yavaşlatmak için özellikle tasarlanmış bir klavye (daktiloları hatırlayacak kadar “eski” olanlar bilir; daktiloda aynı anda iki tuşa birden bastığınızda tuşlar kilitlenir, ve yazamazsınız — işte Q klavye, (İngilizce) yazan kişinin aynı anda iki tuşa basma ihtimalini azaltmak üzere tasarlanmıştır)
İdeal klavye konusunda araştırma yapan tek bizler değiliz. Yurt dışı literatüründe bilinen Dvorak/Svorak tuş dizimi var. Ayrıca Dvorak basitleştirilmiş klavyeyi de inceleyebilirsiniz.
İlgili makalede optimal bir klavye tasarımında sadece tuşların dağılımı değil aynı zamanda
– harflerin iki el arasında değişimli yazılmasının (yani ortalama bir kelimenin yarısının sağ elle, yarısını sol elle yazılması; aynı elle ard arda yazılan harf sayısının en aza indirgenmesi gereği)
– sağ elin, sol ele oranla daha aktif kullanılması gerektiğinin (çünkü çoğu insan sağ elini daha aktif kullanıyor)
– digraphların yan yana parmaklarla yazılması gereği
gibi pek çok kavramdan bahsediliyor.
Kişisel fikrimi sorarsanız; Fe klavyede sabitlenmeyip, Türkçe’nin (güncel Türkçe’nin) tekrar istatistiksel incelemesi yapıpıp, yukarıdaki kavramları da göz önünde bulunduran yeni bir klavye tasarımı yapılmalı. Bunu da “Türk Dil Kurumu” ve “Devlet İstatistik Ensitütüsü”nü el birliğiyle yapması gerektiği düşüncesindeyim.
Neden mi?
1. Fe klavye tasarlanırken optimal klavye tasarımı konusunda bu denli geniş bir literatür yoktu.
2. Dil, evrimleşen canlı bir varlık. O günden bu güne dilimize özellikle yabancı dillerden pek çok yeni kelime (istemesek de) girdi. — ve istemesek de harf dağılımımız artık daha çok Dvorak/Svorak klavyesindeki tuş dizimine yakınsıyor (dikkat: Q klavye demiyorum — dediğim gibi Q klavyenin yapım amacı zaten yazım hızını yavaşlatmak ve yazmayı zorlaştırmaktı).
Madalyonun bir başka yüzü:
Dvorak/Svorak klavyesini tasarlayan kişiler, bu klavyeyle çok daha hızlı yazılabileceği iddiasındaydı. Bununla birlikte yapılan testler belirli bir etkinliğe ulaştıktan sonra, yazma hızının ve verimliliğin tuş dizimi ile ilişkili olmadığını gösterdi.
Yani, eğer eski model daktilo kullanıyor olsaydık Fe klayve gerçekten işimize yarayacaktı. Bununla beraber günümüz bilgisayar klavyelerinde tuş takımı seçimi, parmak yorgunluğu, yazma hızı, yazım hatalarının önlenmesi… gibi parameterler göz önüne alındığında o kadar da büyük bir fark yaratmıyor.
Aslında sürekli kod ile uğraşan biri olarak Q klavye’nin işime yaradığını bile söyleyebilirim. Tabii ki bu, bize özgü olan Fe klavyeyi reddetmemiz anlamına gelmiyor. Fe klavye kullanmak, özellikle yoğun Türkçe yazınsal işlerle uğraşan kimseler (örneğin editörler ve köşe yazarları) için uygun bir seçim olacaktır diye düşünüyorum.
Yeni bir klavye düzeni gerekmiyor bence. Çünkü yeni inceleme sonuçlarının Fe klavye düzeninden çok farklı olacağını sanmıyorum.
Yeni bir klavye düzeni isteği, alışkanlıklarını değiştirmek istemeyenlerin bir savunma mekanizması.
Ayrıca (değişim için gerekli olan) yöneticilerde irade kullanıcılarda ise istek yok.
>Yeni bir klavye düzeni isteği, alışkanlıklarını
>değiştirmek istemeyenlerin bir savunma mekanizması.
Yok öyle bir savunmam yok :) — Bununla birlikte araştırma yapmaktan zarar gelmez düşüncesindeyim.
An itibariyle Q klavye profesyonel ortamda daha çok işime yarıyor (yazdığım şeylerin çoğu (kod, hatta dokümantasyon ve raporlar dahil) İngilizce çünkü)
> Ayrıca (değişim için gerekli olan) yöneticilerde irade kullanıcılarda ise istek yok.
Kesinlikle katılıyorum. Bununla beraber, yönetim “zorlamamalı” düşüncesindeyim. Eğer çalışan Q klavye ile daha üretkense, Q klavye kullansın; eğer Fe klavye tercihi ise Fe klavye kullansın. Eğer bambaşka bir tuş dağılımı ile kendini daha verimli hissediyorsa onu kullansın.
Ha şöyle olabilir belki: Yönetim varsayılan klavye seçimi olarak Fe klavye getirir, bununla birlikte son tercihi çalışana bırakır — sonuçta hayatının büyük bir çoğunluğunu ofiste geçiren çalışanın kendini en rahat hissettiği ortamı seçme hakkı mümkün olduğunca kendinde olmalı.
Sevgiler.
İngiliz Q Klavyesinde sağ ele pek yük binmiyor, ama Türkçe’ye uyarlanınca ekstradan 5-6 harf sağ elin himayesine giriyor. Q yazmak gerçekten zor.
F klavyenin yaygınlaşmasına katılıyorum,.
sağ elim şuan çok feci bir şekilde ağrıyor,
orta-yüzük ve serçe parmağımı hisstememe derecesine geldim diyebilirim.
bende çok yakında F klavyeye geçeceğim