Likya Yolu yürüyüşünün on üçüncü gününde Hacıoğlan Deresi civarından Phellos antik kentine çıkıp akşamı Kaş’ta noktaladım.

🥾 Yürüyüş Zamanı

22 km’ye yakın bir yol var Kaş’a kadar. Ne kadar erken kalkıp yola çıkılırsa o kadar iyi.

Medeniyetten uzakta güne uyanmak kulağa ürkütücü gelse de çok huzur verici. Tepelerin ardından doğan güneş ışığı, vadiden esen rüzgarın uğultusu, yakınlardaki ağaçlardan gelen hışırtılar, titreten sabah serinliği…

Keyfine vararak birkaç meyve ve konserve kahvaltımı yapıp sırt çantamı hazırladım. Rotayı gözden geçirip kalan suyu kontrol ettim ve yola koyuldum.

Gece domuzlar gelmişti. Biraz ilerledikten sonra muhtemelen dinlendikleri bir alan gördüm. Belki de başka bir hayvan, emin değilim.

Kısa bir mesafe açık alandan geçtikten sonra orman içine giriliyor. Buradan itibaren yaklaşık 2 km sağlam bir çıkış var; Sık ve kısa molalar ile daha az yorucu. Ancak bu kısım çok keyifli, yer yer çalılar sık, patikalar belli, ağaçlar yüksek ve gölgeli.

Bu çıkış sonrası doku biraz değişiyor. Ağaçlar daha kısa, bazen sık dikenli bitkiler. Bazen orman yoluna da çıkılıyor.

4. km’ye yaklaşırken bir platform mevcut. Yakınında bir çeşme de vardı ancak akmıyordu.

🐴 🐎 Yabani atlar

Patikadan yola devam ederken video kaydı alıyordum. Ekranda birden bir at kafası gördüm. :) Gözümü ekrandan ayırınca bir tay iki de yetişkin at olduğunu fark ettim. :D

Patikada domuz, yılan, kaplumbağa, kirpi gibi hayvanlar daha normal ata göre. Birkaç saniye bakıştık atlarla. Sonrasında geriye dönüp kaçtılar.

Yarım saat sonra dört nala bir şeylerin yaklaştığını duydum. Patikada bulunduğum yer biraz dikenli sık çalı idi. Biraz çalılara girerek patikadan çekildim.

Sesler daha da yaklaştığında düdüğün tiz sesi belki faydalı olur diye düşündüm. Birkaç üflemeden sonra işe yaradı. Dört nala yaklaşan ses kesildi. Sonrasında uzaklaşarak kayboldu.

Phellos’a yaklaşırken 4 km tabelası sonrasında, sandala ağaçlarının da bulunduğu dinlendirici patika antik şehre kadar devam ediyor.

🏛️ Phellos Antik Şehri

Phellos antik şehri tam olarak zirvede kurulmuş. İlk kalıntılara rastlanan yerden tepenin her iki tarafı da görülebiliyor, eşsiz manzaralar.

Phellos sözcüğü Hellen dilinde “ayakkabı ökçesi yapılan ağaç kabuğuna” verilen isim. Aynı zamanda taşlık alanlar için de Phellos kelimesi kullanılırmış.

İ.Ö. 7. yüzyılda kurulduğu düşünülüyor. Günümüze sağlam çok fazla yapı ulaşmamış.


Phellos sonrası dik inişte sık, dikenli çalılıklar keskin çizikler bırakıyor.

İlk yerleşim yeri Pınarbaşı’na girişte hemen bir cami ve yakınında da su tazelenebilecek bir çeşme bulunuyor.

Pınarbaşı ve Çukurbağ yollarını geçtikten sonra, Phellos’tan da bakınca görülebilen bir açıklık alan var. İşaretlemeler biraz sorunlu.

📸 Kaş Manzarası

Düzlüğün sonunda ağaçlık bölgeye giriliyor. Buralarda biraz patikaları şaşırdım. Sonrasında ise tüm yorgunluğun bittiği an geliyor.

Enfes bir Kaş manzarası.

Günü burada batırmak isterdim ancak biraz daha yolum vardı ve konaklama yeri bulmam gerekliydi.

Oldukça dik bir iniş var ama inerken de manzara çok güzel. İnişin zorluğunu unutturuyor.

Bayrak noktasındaki seyir mevkiinde kamp yapmaya uygun alanlar da var.

🏕️ Konaklama

Kaş merkeze indikten sonra Marina karşısında Kaş Evren Camping’te konakladım.

Tam marina karşısında güzel bir gün batımına denk geldim.

Çadırlar için platformlar hazırlanmış. Her çadırın başında elekrik prizi. Ortak mutfak, banyo, tuvalet ve oturma alanları mevcut ve temiz. Ek ücret ile çamaşır makinası kullanılabiliyor.

Yürüyüş boyunca gecelediğim en başarılı kamp alanlarından biriydi. 2 gece buradaydım.

Kaş Evren Camping Değerlendirme

  • (+) Çadırlar arası mesafe ve platformlar
  • (+) Her çadıra getirilen elektrik, üçlü priz
  • (+) Temiz banyo ve tuvalet
  • (+) Ortak mutfak, buzdolabı, mangal alanı
  • (+-) Sosyal alan çok büyük değil ancak yeterli
  • (+) Günbatımı manzarası dinlendirici
  • (+-) Çamaşır makinası var (ek ücret ile kullanım)
  • (+) Marinaya ve şehir merkezine yakın
  • (+) Uygun ücretlendirme

📝 Likya Yolu – 06 – Hacıoğlan – Phellos – Çukurbağ – Kaş (29.09.2019) Yürüyüş Notlarım:

🏞 #solo #likyayoluyürüyüşü 13. gün Hacıoğlan Deresi – Phellos – Pınarbaşı – Çukurbağ – Kaş: 21.6 km 540 mt çıkış 1060 mt iniş ile kapandı. (Toplam 198.4 km)

👣 ⚠️ Başlangıçtan beri en yüksek rakım değişimi olan gündü. İlk çıkış bölümü ve inişler sert. Zorlayıcı!.

🐎🐎🐴 Orman içi patikada ilerlerken 10 mt kala karşıma bi at ailesi çıktı. 2 + 1. 😁 Korkup kaçtılar. Domuz falan beklerdim de at beklemezdim. Yaklaşık bi saat sonra uzaktan yaklaşan dörtnala sesler duydum. Patikadan çekilip düdük çalınca uzaklaştılar. Yabani atlar yaşıyormuş bölgede.

🌲 Pınarbaşı ve Çukurbağ geçişi hariç insansız hava sahası. Erken saatte yola koyulmak avantaj, çıkış genel olarak ağaç altı ve güneş tepenin arkasında kalıyor. .

🌵🌵 Phellos a 4 km yazan tabeladan sonra maki sıklaşıyor. Özellikle şortla gelene deri atma şansı var. 🙃

🏛 Phellos antik şehri tam tepede her yere hakim bir bölgede kurulmuş. Ancak birkaç mezar haricinde sağlam yapısı bulunmuyor.

🏕 Phellos a varmadan kamp için bir platform da mevcut.

💧 Başlangıç sonrası ilk su kaynağı Pınarbaşı girişindeki develi çeşme. 3 lt ile başlamak yeterli. Yürüyüşte 5lt civarı tüketimim oldu.

🛑 Pınarbaşı na kadar işaretler iyi. Ancak Çukurbağ sonrası silik, açıklık alanda birçok yol var. Burada karıştırdım. Ama inişe gelmeden harika bir Kaş manzarasına çıkıyor bu yol. İnişten önce güzel bir kamp ve mola yeri.

🏕🏡 Kaş ta konaklama rahat. Birçok pansiyon var ayrıca marina karşısında yol boyunca birkaç kamp alanı mevcut.

🧭 GPS Rota – 🗺️ Konum Bilgisi

👣 Güzergâh 👣

Önceki gün: Likya Yolu: 12. Gün, Sarıbelen – Gökçeören – Hacıoğlan Deresi

Sonraki gün: Likya Yolu: 14. Gün, Kaş – Limanağzı – Ufakdere – Üzümlü İskelesi – Boğazcık