Likya Yolu yürüyüşünün on ikinci gününde Sarıbelen’den başlayıp 900’lü rakımlarda gezindikten sonra önce Gökçeören’e sonra da Hacıoğlan deresine doğru inişe geçeceğim.
🥾 Yürüyüş Zamanı
Sarıbelen, Kaş’a bağlı bir köy. Bakkal bulunuyor ancak benim açımdan gerek kalmadı. Misafir eden Osman Abi güzel bir kahvaltı ve meyve desteği ile uğurladı beni.
Önümde yaklaşık 20 km yol olduğu için erkenden yola koyuldum. Başlangıçta 20 km çok gibi görünse de zorlayıcı bir tarafı yok açıkçası.
Biraz Sarıbelen içinde ilerledikten sonra dikkat edin. Bazı işaretler sizi evlerin bahçelerine yönlendiriyor. Öğrendim ki bu birkaç kişi çay, gözleme, konaklama hizmeti sağladıkları için uyanıklık yapıp evlerinin önündeki direklere Likya işareti boyaması yapıyorlarmış. Denecek bir şey bulamıyorum.
📸 Kalkan & Kaş
Sarıbelen’den çıkışta hemen toprak yol başlıyor. İlk 3 km bu yoldan hafif çıkışlı. Ancak çıkış sonunda ise bir tarafta Kalkan bir tarafta Kaş açıkları müthiş bir manzara sizi bekliyor.
Burada yörenin insanı Dağlı Hüseyin ile karşılaştım. Zeytinyağının faydalarını anlattı bana. :) Biraz sohbet ettik, meyve molası.. Bu noktada 10-15 dakikanızı ayırın, anın tadını çıkarın.
Burdan sonra toprak yol biraz daha devam ediyor. Sonrasında Gökçeören’e kadar ağırlıklı patika. Bitki örtüsü çık sık değil.
Bazen yüksek noktalarda hafif yoldan çıkıp bakıyorum, güzel manzara var mı yok mu diye. Burda da bir kayalık bölüm vardı. Biraz ilerisine gidince Kaş tarafının güzel bir manzarası görülebiliyor.
900’lü rakımlarda birkaç düzlükten geçiliyor. Birisinde keçi ağılının yanından geçiliyor. Koku açısından çok da yanından geçmeyin. :)
Düzlüklerin birinde eski zamandan kalma su kuyuları bulunuyor. Taşların işlenişi güzel duruyor. Derinliğini göremedim, çok da yaklaşmaya gerek yok. Düşersen sıkıntı.
Bu rakımlarda hafif ama çok güzel kokan bir bitki vardı. Emin olmamakla birlikte “sarı çiçekli yasemin” olabilir bu çalılıklar. Sarıbelen’e yaklaşırken vardı. Bu rotada da sıkça var.
Gökçeören’e yaklaşırken kayalıkların, kalıntıların sıklaştığı bir bölüm var. İşaretler bu bölgede biraz kayıp. Yol güncellemesi yapılmış olabilir bu bölgede. GPS’i takip ettim herhangi bir sorunla karşılaşmadım.
🏕️ Gökçeören Alternatif Konaklama
Gökçeören’de su tazelenebilir, ancak bakkal yok. Hemen caminin orada gürül gürül akan bir çeşme var. Çeşme’nin karşısında da Hüseyin Abi’nin pansiyon.
Hüseyin Abi’nin gözlemesinin tadına bakıp öğle yemeği molası verdim burada. Pansiyon da işletiyor. Tek olduğu için belki de biraz yüksekti istediği ücret.
Kalkan’dan Kaş’a iki günlük bir rota yapacaksanız Gökçeören’de kalmak mantıklı. Orta nokta sayılabilir.
Başka bir seçenek de, Hacıoğlan Deresi’nde tabelaya kadar yürünebilir. Buraya kadar yol geliyor. Hüseyin Abi ile geri transfer için anlaşıp gece Gökçeören’de geçirilebilir. Sabah yine sizi bu tabelanın olduğu yere bırakır. Yola devam edilir.
Gökçeören sonrası yol biraz asfalttan devam ediyor. Sonrasında toprak yol. Pek patika yok yani.
Hacıoğlan deresine birkaç km kala Kaş Belediyesi’nin bir çeşmesi var. Son su kaynağı. Buraya çadır da kurulabilir belki ama gece hayvanların su içmek için bu çeşmeye gelmesi de olası.
🏕️ Konaklama
Planımdaki konaklama bölgesi Hacıoğlan Deresi idi. Ancak dere falan göremedim. Eylül ayında kurumuştu. :)
Toprak yol buraya kadar geliyor ama ıssız bir bölge. Vadinin içinde kalıyor.
Telefon çekmiyordu. Bu tarz telefon çekmeme riski olan orman bölgede kalacaksam mutlaka aileme ve bir arkadaşıma o gün orada kalacağımı bildiririm ve yaklaşık kamp alanının yerini işaretlediğim haritayı gönderirim. Tek başınıza yolda iseniz bunu size de tavsiye ederim.
Bir süre sonra bir araç yanaştı. Onlar şaşırdı, ben de şaşırdım insan gördüğüme. :) Kuytu bölge olduğu için tüfele atış yapmaya gelmişler. Bu tarz insanlar da gelebilir.
Gece domuzların geleceği kesin belliydi, geldiler de zaten. Etrafta kesilmiş kırılmış dalların hepsini toplayıp çadırın etrafına bir nevi doğal barikat yaptım. Çadırın dibine sokulmalarını önlüyor en azından.
Ateş için daha önce taş toplayan birileri olmuş. Ateş yakmadım (tüm Likya Yolu’nda olduğu gibi). Etraf çok kolay tutuşabilir çünkü. Ateşi tam anlamıyla söndürmek için yanımda su da yoktu.
📝 Likya Yolu – 12 – Sarıbelen – Gökçeören – Hacıoğlan (28.09.2019) Yürüyüş Notlarım:
🏞 #solo #likyayoluyürüyüşü 12. gün Sarıbelen – Gökçeören – Hacıoğlan Deresi: 20 km 300 mt çıkış 500 mt iniş ile kapandı. (Toplam 176.8 km)
📌 Genel olarak kolay orta dengede bir rota. 1000 metrelerde gezinmece.
🐕🐩 Sarıbelen in de 4 5 tane köpeği selam vermeden duramadı. Köylerdeki köpekler saldırgan.
🗺 Başlangıçta biraz çıkış var ancak bir iki seyir alanı var ki fazlasıyla değer.
🤗 Dağlı Hüseyin ile karşılaştım. Manzaraya karşı biraz sohbet ettik. Fotoğrafını çekmek için izin isteyince her sabah zeytinyağı yemem karşılığında anlaştık. (bulursam 🙃)
🏡 Sarıbelen de herhangi bir pansiyon işletmecisi olmayan Osman abi beni misafir etti. Ertesi gün yola çıkarken de bahçesinden elma, armut, keçiboynuzu ve badem çıkını verdi. Enerji tavan. 😁
👣 Sarıbelen de birkaç pansiyon bulunuyor. Yürüyüşçülere alışkınlar. .
🏕 Gökçeören de bakkal falan bulunmuyor. Hüseyin abi nın pansiyonu var. Gereksiz yere fazla para istiyor.
💧 ⚠️ Gökçeören de ve Hacıoğlan deresine 2-3 km kala birer çeşme bulunuyor. Su sıkıntısı yok. Hacıoğlan deresi kamp atacaklar (benim gibi) son çeşmede doya doya su içip en az 4-5 litre su yanlarına alsın.
🍀🌲🌵 Kamp alanında kesilmiş dallar bulunuyordu. Çadır koklamaya gelen domuzlar için barikat oldular.
🔥🔥 Ateş yakacaktım ancak vazgeçtim. Tam anlamıyla söndürmeye yeterli suyum yoktu.
🧭 GPS Rota – 🗺️ Konum Bilgisi
👣 Güzergâh 👣
Önceki gün: Likya Yolu: 11. Gün, Kalkan – Sarnıçbaşı – Bezirgan – Sarıbelen
Sonraki gün: Likya Yolu: 13. Gün, Hacıoğlan Deresi – Phellos – Çukurbağ – Kaş
