Şimdiki zamanın gelecek ile geçmiş arasında sıkışıp kalan bir andan ibaret olduğu, geleceğin belirsiz, geçmişin ise yaşanıp biten sabit olaylardan meydana geldiği herkesçe biline kavramlar. Geleceğin belirsiz olmasından rahatsızlık duyanlar geçmişin izlerinden kendilerine pay çıkarırlar, yapılan hataları yapmamaya çalışır, doğru yolu bulurlar.
Ayşe Şen de ders alınacak nitelikte olan yaşamlardan iyi bir eser ortaya çıkarmış. Hayatta karşılaşabileceğimiz durumlara göre insanların yaşadıkları anlatılmakta.
Aklımda kalan ilginç bir öykü dolandırıcılar kralı olarak nam salmış Osman Ziya Sülün’ün yaşantısı. Bu adam öyle böyle değil hakikaten filmlere konu olacak kadar (senaryo yazarlarının onun hikayelerinden esinlenmeleri görülmemiş şey değil) insanları dolandırmış. Bir keresinde adamın tekine galata Köprüsü’nü satmaya çalışıyormuş Polislere durum dikkat çekici gelmiş ve orada yakalamışlar Sülün Osman’ı.
Cezasını çektikten sonra da anılarını yazmak üzere onu dinleyen bir şaire, bir gün Fransa’da yapılacak olan en büyük dolandırıcılar yarışmasına davet geldiğini söylemiş. Hatta onunla Fransa’ya kadar eşlik etmesi için bir tercüman da göndermişler. Ancak bizim Sülün kabul etmemiş. Yanındaki şair “Neden kabul etmedinki, garanti birinci olurdun?” diye sormuş. Sülün Osman’ın cevabı “Tercümana güvenemedim. Adam dolandırıcıya benziyordu.” :)
Bunun gibi ve daha birçok öyküyü kitapta bulabilirsiniz. Konu olan kişilerden birkaçı; Alparslan, Einstein, Edison, Büyük İskender, Charlize Theron, Fatih Sultan Mehmet, Muhammed Ali, Mata Hari, Konfiçyus, Kanuni Sultan Süleyman, …