Amaç, Eliyahu M. Goldratt‘ın kısıtlar teorisini romanlaştırarak ne olduğunu anlattığı bir iş kitabı.

Bitirme tezimi Kısıtlar Teorisi üzerine yapmayı düşünürken okumuştum. Teoriye giriş açısından faydalı. Ayrıca işi gücü planlama olan, kısıtları hayatının parçası olarak benimsemiş, sürekli iyileştirme üzerine çalışan kişiler için de yararlı olabilir.

Kısıtlar teorisi döngüsünün 5 adımı:

  • Sistemdeki kısıtlamaları tespit et.
  • Sistemdeki kısıtlamaları nasıl kullanacağına karar ver.
  • Geri kalan her şeyi yukarıdaki karara tabi kıl.
  • Sistemdeki kısıtlamaları ortadan kaldır.
  • Dikkat! Daha önceki adımlarla kısıtlama ortadan kalktığında, birinci adıma geri dön, ama ataletin sistemde yeni kısıtlamalar oluşturmasına izin verme.

Amac-Eliyahu-M-GoldrattRomandaki esas kişi fabrikasını/bölümünü bataktan çıkarmaya çalışıyor. Bunu yaparken bir çok bilenden yardım alıyor.

Kısıtları görmesini sağlayan oğluyla yaptığı izci gezisi, kısımları da olayı basitleştiriyor.

Kitaptan altını çizdiklerim:

  • Verili bir andaki bilimsel bilgimiz, sadece o andaki en gelişkin anlayış düzeyimizdir.
  • Bilgiyi, dünyanızı daha güzel, hayatı daha anlamlı kılmak için aramak gerekir.
  • Bir firmayı amacına yakınlaştıran her eylem üretkendir. Firmayı amacından uzaklaştıran her eylem üretken değildir.
  • Eğer amacının ne olduğunu bilmiyorsan, üretkenlik hiçbir anlam taşımaz.
  • Ne kadar az hata yaparsanız, düzeltmek için o kadar az çalışmak zorunda kalırsınız, bu da daha düşük maliyete götürür.
  • Net kâr, yatırım getirisi ve nakit akışı.
  • Akış, sistemin satışlar aracılıyla yarattığı paradır.
  • Envanter, sistemin satmak için satın aldığı şeylere yatırdığı paranın toplamıdır.
  • İşletme giderleri, sistemin envanteri akışa dönüştürmek için yatırdığı paranın toplamıdır.
  • İlginç. Bu tanımların her birisi para kavramını içeriyor. Akış içeri giren para. Stoklar sistemin içindeki para. İşletme giderleri ise akışı sağlamak için harcadığımız para. Bir ölçüt içeri giren para, öteki hala içeride olan para. üçüncüsü de dışarı çıkan para.
  • Neye göre?
  • Herkesin her an çalıştığı bir işletme verimsizdir.
  • Fazla stokları ancak fazla insan çalıştırarak biriktirebileceğinizin farkında değil misin?
  • Bazı kaynakların kapasitesi diğerlerine göre fazla olmalı. Hattın sonundaki ünitelerin kapasiteleri hattın başında olanlara oranla daha yüksek olmalı. Haklı mıyım?
  • Darboğaz bulunan kaynak kapasitesi talebe eşit ya da talepten daha az olandır. Darboğaz olmayan kaynak ise, kapasitesi talebin üzerinde olan kaynaktır.
  • Amaç darboğazlardaki ürün akışını pazardan gelen talebe eşitlemek. – Aslında bu akış talepten bir miktar daha düşük olmalı. – Neden? – Çünkü talebe eşitlerseniz ve talep de azalırsa, o zaman para kaybedersiniz. Ama bu hassas bir noktadır. Esas olarak darboğazdaki akış talebe denk düşmelidir. – Darboğazları, sistemden pazara akışı kontrol etmek için kullanmanız gerektiğini söylüyorum o kadar.
  • Bir profesöre göre bu, hiç kimsenin ağacın gövdesini bulamadığı bir zamanda yapraklarla oynamaya benziyor.
  • Mendeleyev bu tabloyu yaptığında bütün elementler bulunmuş değildi. Bu onun tablosunda bazı boşluklar yaratmıştı. Bunun üzerine eksik elementleri icat etmeye yöneldi. Sahip olduğu sınıflandırma yöntemi kendisinde bunların ağırlıklarını ve öteki özelliklerini öngörme imkanı sağlamıştı.
  • İçsel düzeni ortaya çıkarmak için ne yapmak gerekir?
  • Konuşmadık, yaptık!
  • Kısıtlar teorisi adımları:
    • Sistemin darboğazlarını sapta.
    • Darboğazları nasıl kullanacağına karar ver.
    • Her şeyi yukarıdaki karara tabi kıl.
    • Sistemin darboğazlarının verimliliğin arttır.
    • Bir önceki adımlardan herhangi birisinde bir darboğaz oluşursa yeniden birinci adıma dön.
broken-chain
  • Mümkün olduğu kadar çok veri toplamakla işe başlamıyorlar. Tam tersine, hayatın rastgele seçilmiş bir olgusunu ele alıyorlar ve bir hipotez ortaya koyuyorlar. O olgunun var olmasını açıklamaya yönelik mantıklı bir fikir yürütme yapıyorlar. İşin ilginç bir tarafı daha var. Her şey şu anahtar ilişkiye dayanıyor: Eğer … O zaman. – Aslında yaptıkları, kendi hipotezlerinden kaçınılmaz mantıklı sonuçları çıkarmak. Şöyle diyorlar: Eğer hipotez doğruysa, O zaman mantıken bir başka olgu da var olmalıdır. Bu mantıklı türevlere dayanarak bir dizi başka etkiye yöneliyorlar. Elbette öngörülen etkilerin var olup olmadığını sınamak en önemli çabayı oluşturuyor. Öngörüler giderek doğrulandığında bunların temelindeki hipotezin de doğru olduğu giderek açıklık kazanıyor. Özellikle Newton’un bunu yer çekimi yasasıyla ilgili anlatış tarzı çok etkileyici. – Neden? – Her şey birbirine bağlanmaya başlıyor. Daha önce birbiriyle hiç bağlantısı olmadığını sandığımız şeyler arasında sıkı bağlar ortaya çıkıyor. Tek bir ortak neden, aralarındaki farklar çok geniş bir olgular yelpazesine yol açan bir neden haline geliyor. Biliyor musun Julie, sanki düzen kaosun içinden çıkıyor. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?
  • İlk önce şu anda ne yaptığımı sınamalı ve sonra buradan yola çıkarak nasıl davranmam gerektiğini bulmalıyım.
  • Darboğazların önünde ne kadar çok stok birikmesine izin verirsek, hattın başındaki kaynaklar da yetişmek için o kadar zaman kazanır ve böylece daha az ek kapasiteye ihtiyaç duyarlar. Ne kadar çok stok olursa, o kadar az ek kapasite gerekir.
  • Planlayacağımız yerde tepki gösteriyoruz.
  • Bir sistemi kısıtlayan şeyi nasıl tespit edersin? En yıkıcı sonuçlar getiren yanlış politikaya nasıl odaklanabiliriz? Ya da çok sayıdaki istenmeyen etkinin var olmasından sorumlu olan esas sorunu nasıl belirleyebiliriz?
  • Neyi değiştirmeliyiz? Ne ile değiştirmek gerekiyor? Değişimi nasıl yapacağız?
  • Neyi değiştireceğiz? Ne ile değiştireceğiz? Değişimi nasıl gerçekleştireceğiz?
  • Yöneticinin ofisi arada engel oluşturuyordu. Bir zamanlar ofisin oradan kaldırılması için talep geldiğini, ancak bunun çok düşük öncelikli bir iş olduğu düşünülerek bir türlü yapılmadığını keşfettik. Böylece ofisi oradan kaldırttım ve ne olsa beğenirsiniz? Bütün fabrikanın üretimi arttı.
  • Düşüncenizi katı bir biçimde yerelle sınırladığınızda, her kişi tasarlanan işin kendisine fayda sağlamasını ister. Ve bu da kargaşa yaratır.
  • Safariye çıkan iki adam: Birkaç gün sonra ilk kaplanın sesini duyarlar ama fişekleri unuttuklarını görürler. Biri hemen sırt çantasını yere koyar ve koşu ayakkabılarını çıkartır, diğeri gülmeye başlar: “Kaplandan hızlı koşacağını mı sanıyorsun” der. Adam, “Kaplandan hızlı koşmam gerekmez, seni geçeyim yeter” der.
  • Kısıtlar teorisinin güzelliği: bu kısıtları belirlemek için kararlı oldukça bu şeyleri anlamaya başlıyorsunuz.
  • Kısıtlar Teorisi düşünme süreciyle ilgilidir, mantığın bir alt kümesidir. Diğer bir deyişle, bilimsel yöntemdir.
  • Davranış yaklaşımı değiştirir. Ya da belki yaklaşımlar davranışı güçlü bir şekilde etkiler demeliyim.