Kralların Yolu, Brandon Sanderson’un kaleminden okuduğum ilk romandı. Fantastik macera sever herkesin zevkle, sıkılmadan okuyacağı, elden düşüremeyeceği bir kitap.

Fırtına Işığı Arşivi’nin ilk kitabı elden düşmeyecek dedim ancak kitap 910 sayfa. Standart kitap boyutlarının 1,5 katı büyüklükte ve yazıları küçük. Kralların Yolu’nu okuyacağınız zaman ortalama uzunlukta 3 roman bitirilebilir. :)

Yüzüklerin Efendisi ve Taht Oyunları gibi farklı bir dünya yaratılmış. Çeşitli ırklar, canlılar ve bunların hüküm sürdüğü yerleri gösteren haritalar da var.

Kralların Yolu’nda birçok bilge karakterin bulunması altını çizdiğim yerlerin de çok fazla olmasına sebep oldu.

Kralların Yolu, altını çizdiklerim:

  • Umursamak zorunda olmama özgürlüğü.
  • Ne demek istediğini söyle ve ne istediğini sor.
  • Beklentiler kaliteli tabaklar gibidir. Ne kadar sıkı kavrarsan o kadar kırılmaya meyillidirler.
  • Geçmiş başarısızlık gelecekte de şans olmayacağını kanıtlamaz.
  • Cehaletin kutsallığını savunmak için çabalayacak, sonra da çabaları karşısında etkilenmeni bekleyecek pek çok kişi var.
  • Bir alim zaten bilinen bilgileri tekrar keşfederek boşa zaman harcamamayı bilir.
  • Zaman dışında her şeye bol miktarda sahibim.
  • Kötülük, iyilikten çok daha sık geri ödenir.
  • Ne kadar az şimdide ve ne kadar çok o zamanda olursa, çizim o kadar iyi olurdu.
  • Kuvveti takdir ederdi ama sadece mantık tarafından şekillendirilmiş ise.
  • Sayının gübre gibi olduğunu düşünüyorum. Gerekli olduğu yerde kullanırsan büyüme artar. Ama ortalığa çok yayarsan etraf kokmaya başlar.
  • Bazen dört elle sarıldığımız özellikleri başkalarında kabullenmek bize zor gelir.
  • Ağızlarımız ile tükettiğimiz şeylere son derece dikkat ederken, göz ve kulaklarımızla tükettiğimiz şeylere göre çok daha az özen gösteriyoruz. *
  • Endişe sadece zamanı boşa harcar.

Kralların Yolu

  • Onlara komuta edecek birine pek ihtiyaçları yok. Ama senin komuta tecrübesine ihtiyacın var ve onların da seni bir komutan olarak görmeyi öğrenmeye.
  • Otorite bir rütbeden gelmez. – Nereden gelir? – Sana bunu veren adamlardan gelir. Almanın tek yolu da odur.
  • Bazı zamanlar, ödül bedeline değmez. Zaferi elde ettiğimiz yöntemler de zaferin kendisi kadar önemlidir.
  • İnsanlar arasındaki tüm ilişkiler bazılarının başarılı olduğu, bazılarını da başarısızlığa uğradığı yarışmalardır. Ve bazı insanlar son derece çarpıcı şekilde başarısız oluyor.
  • Kendilerini fazladan yüklerle dolu bir ömre mahkum etmesinler diye işe bağlanmayı istemezler.
  • Sen git neysen onu al. Ben neysem o olacağım.
  • Eğer bir adam ne olduğunu bilmiyorsa ne yapacaktı? Veya ne olmayı istediğini bile bilmiyorsa?
  • Eğer karanlığa yakalanırsan ışığın olur.
  • Açıklığın olması gereken yerde, duman ve fısıltılar vardı.
  • Ne zaman umursayacağını öğrenmek zorundasın… ve ne zaman vazgeçmen gerektiğini…
  • Bazı insanlar bilgiden korkar.
  • İnsanların hayatları üzerinde güç sahibi olmak rahatsız edici bir sorumluluk.
  • Bir adamı tanımlayan şeyler duygulardır ve gerçek gücün alameti kontroldür. Duygu sahibi olmamak ölü olmaktır ama her duygu ile hareket etmek de bir çocuk olmaktır.
  • Sizi yiyip bitirmesine izin vermediğiniz sürece savaştığınız zaman umursamak iyidir. Kendinizi hissetmekten alıkoymaya çalışmayın. Dönüştüğünüz adamdan nefret edersiniz.
  • Acı içinde var olmak tamamen yok olmaktan daha iyiydi.
  • Cehalet düşünceden kaçan bir adamın içinde yaşıyor olabilir ama alimlik de zekanın arkasına saklanmış cehalet gibi görünebilir.
  • Asla akıllı olduğun için özür dileme!
  • Genç olmak eylem demektir. Bir alim olmak ise bilgi sahibi eylem demektir. *
  • Eğer kazandığımız tüm o bilgiyle bir şey yapmıyorsak o zaman araştırmamızı boşa harcamışız demektir. Kitaplar bilgiyi bizim yapabileceğimizden daha iyi bir şekilde saklar; bizim yapıp da kitapların yapamadığı şey bunu yorumlamaktır. Yani eğer kişi sonuçlara varmayacaksa, o zaman bilgiyi metinlerde bıraksa da olur. *
  • Akıllılık asla o anın dışından bakıldığı zaman o kadar da etkileyici görünmüyor.
  • Övgünün dürüstçe olması ancak asla esirgenmemesi gerektiğini öğrenmişti.
  • Savaşmanın anahtarı tutkunun eksikliği değildir, kontrol altına alınmış tutkudur. Kazanmayı umursamaktır. Korumakta olduklarını umursamaktır.
  • Bir hastalığın olduğu zaman, bu sana hayatta olduğunu hatırlatır. Sahip olduğun şeyler için savaşmanı sağlar. Hastalık normal seyrini izleyerek geçtiği zaman, onunla kıyaslandığında normal, sağlıklı yaşam harika görünür.

Kralların Yolu

  • Eğer izleyen gözlerin niteliğinden emin olunamıyorsa, o zaman niceliğinden medet umulur.
  • Bahane iş yapıldıktan sonra ortaya attığın şeydir, öte yandan gereçe önceden ileri sürdüğün şeydir.
  • Önemli olan hedef değil, kişinin oraya nasıl ulaştığıdır.
  • Ne zaman umursayacağını öğrenmek zorundasın.
  • Onlar düşmandı. Eğer zihnini bu şekilde ikiye ayırmayı öğrenmemiş olsaydı, savaş onu yok ederdi.
  • Neden bize bu şekilde davranıyorlar? Çünkü olduklarından daha iyi olmaları gerektiğinin farkındalar. Çünkü köprücülerde disiplin olduğunu görüyor ve bundan utanç duyuyorlar. Kendilerini daha iyileştireceklerine, kolay olan yolu seçip bizimle alay ediyorlar.
  • Ben diyorum ki hiçbir başarının, ona ulaşmak için kullanılmış olan yol kadar büyük bir önemi yoktur. Bizler hedeflerin varlıkları değiliz. Bizi şekillendiren şey yolculuktur. Nasırlı ayaklarımız, yolculuklarımızın yüklerini taşımaktan güçlenmiş sırtlarımız, yaşanılan tecrübelerin taze sevinciyle açılan gözlerimiz.
  • Ölümden önce yaşam. Zayıflıktan önce güç. Hedeften önce yolculuk.
  • Asla kendin yapamayacağın bir fedakarlığı adamlarından isteme. Asla adamlarını savaşmayı reddedeceğin koşullarda savaşmaya zorlama. Asla kendin yaparak ellerini kirletmeyeceğin bir hareketi yapmasını adamlarından isteme.
  • Birileri başlamak zorunda, oğlum. Birileri öne çıkmalı ve doğru olan şeyi, doğru olduğu için yapmak zorunda. Eğer kimse başlamazsa, o zaman diğerleri de onu takip edemez.
  • Kendi adını da listeye koydun! – Şüpheye karşı en iyi savunma kurbanların arasında olmaktır.
  • Bazen duvarları daha güçlü olan yeni bir bina inşa etmek için eski binayı yıkman gerekir.