Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Grigoriy Petrov‘un Finlandiya’yı anlattığı kitabı. Önce tarihi bir roman sanmıştım. Ancak Finlandiya’nın bağımsız bir ülke olma yolunda attığı adımları yazdığını gördüm.
Kitap hakkında önemli bir not: Atatürk’ün askeri okulların müfredatına konulmasını emrettiği kitap olduğu yazılı kapağında. Ön sözünde de bu durumdan bahsedilmiş. Atatürk, genç Cumhuriyetimiz ile Finlandiya arasında bir benzerlik görmüş olacak ki böyle bir emir vermiş. Gerçekten de Finlandiya’nın gelişimindeki ruh ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarındaki ruh aynıdır.
Beyaz Zambaklar Ülkesi anlatılmaya başlamadan yazar Grigoriy Petrov hakkında uzunca bir hayat hikayesi de var.
Finlandiya’nın kurulmasına, milli bilincin oluşmasına katkıda bulunanların el üstünde tuttuğu en önemli şey eğitim olmuş. Nasıl bir heykeltraş eserine vuruşlarıyla şekil veriyorsa, eğitim de bir toplumu aynı şekilde güzelleştirir, yüceltir.
Kitaptan altını çizdiklerim:
- “Öncelikle dilimizi saymalı ve korumalıyız; o var olduğu sürece biz kendimizi halk olarak hissedebiliriz. Atalarımızın dili kaybolursa, halk da kaybolur ve mahvolur.” Adolf Ivor Arvidsson
- “İnsanlar şahsi sorumluluklarının farkına varmadığı sürece, ülkelerinin kalkınması da mümkün olmayacaktır. Her vatandaş yaşamın yaratıcısı olmalı.” Grigoriy Petrov
- “Ülkenize ve halkınıza bedeninizin, aklınızın ve ruhunuzun bütün gücünü verin!” Grigoriy Petrov
- Yeni toplumlar yeni şarkılar üretirler.
- Solucanlar gibi küçük işlerinize ve kaygılarınıza gömülmeyin! Devletinizin temellerini nasıl güçlendirebilirsiniz diye düşünün! Halkınızı gelecekte daha iyi ve daha yüksek seviyede nasıl eğitirsiniz diye düşünün!
- Halk ve toplum arasında manevi hastalıklara neden olan mikroplar vardır.
- Büyük işe ciddi hazırlanarak başlamak lazım.
- Basın, güzelliğine paha biçen sokak kadınlarına benzer.
- Zavallı korkaklar, muhtaçlığın köleleri, sahiplerinin onları krediden mahrum edeceğinden korkuyorlardı.
- Milyonlarca insanın tek okulu: Kahvehaneler.
- İnsanlarda utanma duygusu beliriyor ve mücadele etme isteği doğuyordu.
- Herkes yaşam şartlarının zorluklarından, çekilen acılardan şikayetçi ama kimse yaşamı düzeltmek için bir şeyler yapmak istemiyor. Sanki hepimiz hayatı dışarıdan izleyen yabancı seyircileriz ve her birimiz bir şeyin ve herkesin hakemi olarak görevlendirilmişiz. Herkes büyük işler başarmak, büyük insanlar olmak, büyük sevinçler yaşamak istiyor ve çok az insan yaşam kalitesini yükseltmek, etrafındaki sefaleti gidermek için bir şeyler yapıyor. İnsanlar, borçlarını ödemekten kaçan vicdansızlara benziyor.
- Neden yaşamın mimarları olmak istemiyorsunuz?
- Hayatı ne zaman düzenlemeye başlayacaksınız? Erkek ya da dişi, hayata olan borcunuzu ne zaman ödeyeceksiniz?
Ne zamandır kütüphanede duran ve okumayı düşündüğüm kitap. Hatırlattığınız iyi oldu.
Ben de çok önceleri severek okumuştum.
“Neden yaşamın mimarları olmak istemiyorsunuz?” Hayatı seyredenlerle yapanlar arasındaki fark…
atatürk olmasaydı napardık acaba canakkale savasındakı cesur sehıtlerımız gıbı olucegımızı bıle bıle mevzılerden cıkıp dusman ustune gıdermıydık
Bu kitabı 4-5 sene önce okudum ve gerçekten bilinmesi gereken, ihtiyacımız olan şeyleri anlatıyor. Ordaki snelmandan çok daha büyük bir öndere sahibiz ama malesef devamını getirecek kadroyu savaşlarda kaybetmişiz. En büyük kaybımız bu olmuş.
Merhabalar,
Grigory Petrov‘un ”Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitabını ilk olarak üniversitede okumuştum. Öyle güzel bir kitap ki bu kitabı bitirdiğinizde yeniden okumak isteyeceksiniz. Her sayfası; altı çizilecek, ders niteliğinde cümlelerden oluşuyor.
Grigory Petrov; eserinde ülkenin ekonomiden eğitime, sağlıktan tarıma kadar birçok farklı alandaki gelişimini ele alıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de başucu kitaplarından olan ”Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabından derlediğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/beyaz-zambaklar-ulkesinde-kitabindan-20-etkileyici-alinti/
‘’İnsan hiçbir şey karşısında, hiçbir zaman düşmemeli, yere kapanmamalıdır.’’
Umuyorum ilgiyle okursunuz,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.