Kızılderili Tarihi, Kızılderililer’in yaşayışlarını, alışkanlıklarını, nasıl katledildiklerini, atasözlerini içeren Emre Öztürk’ün derlediği faydalı bir kitap.

Kızılderililer’in bizim atalarımızın Amerika kıtasına göç eden kısmı olduğu hakkında da bilgi veriliyor. İlginç gerçekten, benzerlikler yok değil. Yalnız bunu tarihçilerden daha iyi bilen yoktur.

1492’de Kristof Kolomb’un kıtayı keşfi Kızılderili avının başlangıcı olmuş. Önce dostça yaşamalarına yardım etmiş Kızılderililer beyaz adamlara. Besle kargayı oysun gözünü misali sonrasında sömürgeciler doğudan batıya sistemli şekilde Kızılderilileri katletmişler.

Katledilen birçok kabile ve Kızılderili şefinin adlarını günümüz markalarında görüyoruz. Belki bir pişmanlık göstergesi, ama sanmıyorum.

Bir yöntem çok ilgi çekici, zekice. Farklı kıtaların hastalıklarına bağışıklıkları zayıf Kızılderililere yardım adı altında salgın hastalık mikrobu bulaştırılan battaniyeler dağıtılmış. Sonuç ise beyaz adam için mükemmel! Eşi benzeri görülmemiş toplu ölümler gerçekleşmiş. Kızılderili Tarihi

Kitaptan altını çizdiklerim:

  • Toprak insana değil, insan toprağa aittir.
  • Beyazlar su çiçeği, grip, kızamık gibi hastalıkları kıtaya getirdiklerinde bu hastalıklara karşı bağışıklığı olmayan yerli halk bunlardan oldukça etkilenmiş, toplu ölümler baş göstermişti.
  • Kızılderililerin inanışlarına göre şarkı söylemekteki asıl amaç trans haline geçip, ruhların diyarına yaklaşabilmektir.
  • Amerikan yerlileri kendi içlerinden gelerek ürettikleri şarkıların özel bir anlamı olduğunu düşünürler. Bu nedenle de bunların kişisel bir hazine olduğunu düşünür, başkaları tarafından öğrenilmesini istemezler. Eğer öğrenilirse, bunun şarkının etkisini azaltacağını düşünürler.
  • Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz. Ute Kabilesi
  • İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.
  • İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki, dil onları telaffuz edemez.
  • Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
  • Yağmur iyilerin üzerine de yağar, kötülerin de…
  • Kızılderililerin çoğunluğu beyazların fazla maddiyetçı olduklarını düşünüyorlar. Kızılderililerin beyazları eleştirdikleri bir diğer yönleri ise çok konuşmaları ve dinlemeyi bilmemeleri.
  • Bir Kızılderili büyüğüne göre, “bilgi” iyi bir şey; o bilgiyi iyi kullanabilmek ise bilgelik. “Ancak insanlar bugünlerde bilgeliğin değil, bilginin peşinde koşuyorlar. Oysa bilgi geçmişe aittir, bilgelik ise geleceğe.” Lumbee Kabilesi
  • 1790: Mart ayında ilk Amerikan nüfus sayımı yapılır. Sayımda köle ve özgür zenciler de sayılır; ancak sayıma Kızılderililer dahil edilmez.
  • 1845: John O’Sullivan, Kader Bildirisi’ni kaleme alır. Amerikan topraklarının zenginlikerini değerlendirmek ve yerli halkları uygarlaştırmak beyazların kaderi olarak ilan edilir.
  • 1849: Kızılderili İşleri Bürosu, Savaş Bakanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na devrolunur.
  • 1850: Kaliforniya eyaletinde Kızılderili çocukların zorla hizmetçi yapılması yasallaşır. Bu bağlamda on bin Kaliforniya yerlisi satılır veya hizmetçi yapılır.
  • 1902: Anayasa Mahkemesi, ABD’nin Cherokee kanunlarını geçersiz kılma hakkı olduğuna karar verir.
  • Bütün kuşlara yuva yapmayı Yaratıcı öğretti ama yine de her yuva birbirinden farklıdır. Duwamish Kabilesi
  • Bir insan haftanın bir gününde ibadet edip (haftalık kilise günerini kastederek), geri kalan altı günde hırsızlık yaparsa, Büyük Ruh öfkeyle gürler, şeytan sevinçle güler. Oklahoma Kabilesi
  • Beyaz adam gördüklerini anlatmak üzere çok kelimeye sahiptir, beyaz adam çok konuşur; fakat gerçeği söylemek için çok kelime gerekmez. Nez Perce Kabilesi
  • Ne zaman ki komşularımızdan nefret etmeye, komşulamızın malına göz dikmeye, onlara yalan söylemeye başlarsak ve kendi ürünümüzü yetiştirmez de başkalarının ürününe bağımlı hale gelirsek, dengemiz bozulmuş demektir. Pueblo Kabilesi
  • Bu dünya bize babalarımızdan miras kalmadı. Biz bu dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık.